İş iletişimi etiği. İş iletişimi, kişinin yüksek psikolojik kültüre sahip olmasını, iş ilişkilerinin duygusal yönünü sürekli olarak inceleyip hesaba katmasını, etik normlara uymasını gerektirir. Etiket, insanlara karşı tutumların dışsal tezahürüyle ilgili davranış kuralları (davranış biçimleri, kamusal alanlarda davranış kuralları, giyim vb.) bütünü, ahlaki toplumsal standartlara uyularak belirlenen davranış kuralları bütünüdür. Etiket, tarihi ve milli-kültürel bir kavramdır. Yani etik kurallar uzun bir zaman diliminde oluşur, çok yavaş değişir ve kültürel ve ulusal geleneklere bağlıdır. Etik terimi ilk olarak Aristoteles (M.Ö. 000-000) tarafından, doğru ve ahlaki eylemlerde bulunmak için ne yapmamız gerektiği sorusuna cevap vermeyi amaçlayan pratik bir felsefeyi belirtmek amacıyla kullanılmıştır. Yunancada "âdet, karakter" anlamına gelen etik, ahlaktır, ahlak öğretisidir. Ahlak, Latincede "ahlaki" anlamına gelir ve insanın tanıdığı bir etik değerler sistemidir. Ahlak toplumsal yaşamın en çeşitli alanlarında mevcuttur - aile, günlük yaşam, siyaset, bilim, iş hayatı, vb. Bu olur. Toplumsal ilişkilerin, iletişimin ve davranışların normatif düzenlenmesinin en önemli yoludur.
İş iletişimi etiği, üretim faaliyetleri sırasında insanların davranış ve ilişkilerini düzenleyen bir dizi ahlaki norm, kural ve fikir olarak tanımlanabilir.
İş görgü kuralları, müzakerelerde diğer tarafın (ortak) bunlara sıkı sıkıya uymasını ifade eder. Halkın iletişim kuralları ve yaşam biçimleri milli örf ve adetlerle ilişkilidir. Bütün bunlar asırların hayat tecrübesinin, şu veya bu milletin önceki nesillerinin hayatlarının sonucudur. Gelenek veya davranış kuralları ne olursa olsun, başarıya ulaşmak için bunlara uymak esastır.
Farklı ülkelerde iş insanları için davranış kurallarının özelliklerine dair birçok örnek bulunmaktadır. Mesela Amerikalılar sizden aynı hareketi görse kıskanırlardı. Çinliler ve Vietnamlılar anlaşmayı bozabilir. İtalyanlarla yapılan bir iş görüşmesinde önemsiz bir konuyu konuşmayı reddetmek uygun değildir. Japonca konuşma esnasında aşırı neşeli olunmasına şaşırmamak gerekir. Arkadaşlarınızla, akrabalarınızla, meslektaşlarınızla ve diğer insanlarla konuşurken iş iletişimi görgü kurallarına uymanız gerekir. İş iletişimi etiğinin temel unsuru nezakettir. Bu durum duruşlarda, jestlerde, sözlerde, tonlamalarda vb. kendini gösterir. Nezaket, iş iletişiminde kişiyi olumlu şekilde karakterize eder ve konuşma boyunca kişi hakkında iyi bir izlenim yaratır.
İş iletişiminde temel konuşma kuralları şunlardır:
0. Muhatabına koşulsuz saygı. Konuşma esnasında karşıdaki kişiye saygı gösterilmelidir. Kişisel konulara (fiziksel engeller, karşınızdakinin hastalığı, vb.) değinmemeye çalışmalısınız. Muhataplara karşı iftira niteliğinde saldırılarda bulunmak veya düşmanca ifadeler kullanmak kabul edilemez.
0. Konuşmacıya konuşma hakkı vermek, dinleme becerisi.Muhatap ile tartışmak, tehdit edici bir üslupla konuşmak, konuşma fırsatını elinden almak, dinlemesine izin vermemek kabul edilemez.
0. Muhatabınıza dikkat edin. Konuşma esnasında muhatabın dinlediğini anlamasına fırsat vermek gerekir. Dikkatsizlik, kibir ve tedbirsizlik olarakyorumlanabilir.
0. Telefon iletişiminde bazı gereklilikler. Telefon görüşmelerinde aşağıdaki sözel olmayan sinyaller dikkatle değerlendirilmelidir:
• duraklamalar ve süreler;
• sessizlik;
• arka plan gürültüsünün yoğunlaşması veya azalması;
• coşku veya anlaşmayı ifade eden tonlama.
Ayrıca, kişinin telefonu ne kadar çabuk açtığı (aramadan sonra) çok şey ifade eder. Bu sayede onun ne kadar meşgul olduğunu, cihazın ona ne kadar yakın olduğunu ve çağrıyı almaya ne kadar ilgi duyduğunu değerlendirebilirsiniz. En ideal cevap 0. ve 0. çağrı arasında verilen aradır. Bu, yaklaşan sohbete odaklanmanızı ve arayanın düşüncelerini toplamanızı sağlar.
Telefonu uzun süre (0 zilden sonra) açmazlarsa, bu arayan kişiye sizin onlarla ilgilenmediğinizi düşündürür.
Bir şey çiğnerken veya içerken asla telefonda konuşmamalısınız. Konuşma esnasında hapşırdığınızda veya öksürdüğünüzde telefonunuzun sesinin duyulmaması için telefonu kapatmaya çalışmalısınız. Karşınızdakinin her şeyi duyduğunu düşünüyorsanız, "Affedersiniz" demelisiniz. Telefon görüşmeleri nazikçe sonlandırılmalıdır. En zor şey, çok fazla konuşan veya sürekli olarak işle doğrudan ilgisi olmayan ayrıntılara dikkat çeken kişilerle sohbeti sonlandırmaktır. Ancak bu noktada muhatabınıza onu çok fazla dinlemekten yorulduğunuzu söyleyemezsiniz. Ya da söylediklerinin konunun özünden uzak olduğunu söylemek etik değildir. Bu nedenle konuşmayı bitirmek için nazik olmak ve muhatabınıza şunu söylemek daha doğrudur:
a) Sizi rahatsız etmek istemiyorum ama dışarı çıkmam gerekiyor veya toplantıya geç kalmaktan korkuyorum.
b) Kusura bakmayın, başka bir toplantının zamanı geldi, gitmem gerekiyor.
c) Sizinle konuşmak çok güzeldi ama şimdi başka bir yeri aramam gerekiyor. Seni daha sonra arayabilir